Ağustos 15, 2009

Yazıya Sığınanlara

kelimeler gölgeleridir
yaşam yansımalarının
duysun sesimi titreyenler,
fırlatsın bir şiir çehreme:

-yazıya sığınanlar hiç üşür mü anne?-

birileri yazdıkça
cihanın öte taraflarında
yazının
hayat ağacından güçlü olabileceği
gerçeği
tırmalayıp duruyor, her gece beynimi

ben geceler doğunca
o geceler, ulaşınca gökyüzüne
sorular giyinirim aklıma anne
onca sığınağa kaleme rağmen yanımdaki
üşümemek için biçare.
sorular sorarım semalara
asla cevap vermezler
haykırırım sokaklara duvarlara mavi gözlü martılara
annem
annem diye
nafiledir çabalarım dinlemezler
koca bir suskunluktan ibarettir geceleri
o sesi kısık kuşların üzerindeki
intihar rengi kıyafetler.

***

usumu bindirir bir güvercin
sırtına her gece okuduklarım

bizi bekleyen çılgın masallar diyarının
meşhur kırmızı
hoşgeldin halılarınadır yolculuğumuz
adı konulmamış yazgılardan misal
yazıya konamamış kuşluklara
ruhlar semtinedir ilk dokunuşumuz

(hissediyorum ki, okudukça
tıkanıyor akıl cebi... farklı ve bambaşka bir dünya
yaratmalı şimdi
ve o dünyanın gökkuşağına, yalnızlığına
oyuk gözlü martılarına
bir bir dökmeliyim heybemdeki imgeleri)

renkler mi çoğalıyor şu amansız hengamede
ben mi kör oluyorum satırların kemerinde
susmak mıdır soru işaretlerimin
sus anahtarı: "?"
bedeli midir geçen yıllar
ölçüsü biçilmemiş kefenimin

-solu suallerimi ciğerlerine
son soruma da cevap versene:
yazıya sığınanlar,
asla üşümez
değil mi,
-anne?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder