Eylül 08, 2009

Mezalim ve Seda Sanrıları













gözlerimin retinasından hiç görmediğim parisler geçiyor
aldırmıyorsun yavrum
kansız damarda mavi kan
dur bak sana yeni bir kitap aldım
neden dokunmuyorsun saçlarıma sana yeni bir zul çaldım
sana gözlerimi kapatır koşarım
düşerim bir yerlerimi kırarım
kaynamasını beklerken yanımda oturursun değil mi
sana demlediğim çayın
bir mısramı kaybettim bu yatak çok ağır yardım eder misin kenara çekmeme
kenarda sevişiriz hem belki
üzülmek her zaman bir cazibedir ya biraz da onun gibi...
bir yerlerde yağmur yağıyor şüphesiz
kalan mirasını aşiftelere dağıtıyor birileri muhakkak
günahlar işleniyor hem de ne günahlar anlatsam aklın almaz
almaz zulmün yarasını mirasyedi bir keman
şato hakiki bir kato sınırı
bir emperyal çocuğu yassı burun
ve silüet kıvamlı nehir akıntıları sevgilim
yanımda ağır ağır esneyen
bir köpek ölüsüne sarılmışım ya da bilemiyorum
çaresizim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder