Ekim 28, 2013

Huzursuz Bir Seyahat Güncesi




Bir obsesif vakadır şimdi senin ellerin
Her şey kötü gider sen ağlarsın ve hemen ardından gülümsersin
İşte şimdi seni istemeyi düşlemek başlı başına bir zulümdür
Mevsim geçişlerinde seni sevmeyi arzulamak en tutarsız ölümdür

Resimlerine kendini bırakır gözlerim 
Delirmelerim resimlerin hüznüm parmakların olur
Nefes almayı unutur saçlarının rengini solur ciğerlerim
Ne ben seni severim ne de sen beni

Bizi bazı geceler birbirimize getirir
Ve olanlar ve kuşluk vakitleri bizi her daim yitirir
Senin gözlerin ıslak benim gözlerimde senin aksin
Aksiliğin tutar, aksini tutarım.

Bazı Ekim günleri seni hatırlatır bana,
Bu sefer öylesine amaçsızca doğarım
Bir zaman elalık kaplar içimi
Bir vakit geçmişine uzanır  kavgalarını yaşarım
İçim sancır, taşlaşırım.

Küçüğüm, kırılganım, Haziran ikindim, halsizim benim
Kimsesiz üzüntülerini sahiplenmek ister kaygılarım 
Kızgınlığım beni durdurur bir olamayacağımızı hatırlarım
Farklılıklarımıza, mazimize en çok da ellerine kızarım

Huzursuzum, kıymet bilmezim, güzelim benim
Gizlediğim gönül hezeyanım, gezindiğim bilmediğim sokaklarım
Seni düşünürken bulmuştum oysa, huzur dolu sabah uyanışlarımı
Bir sigara yerleştiririm dudaklarıma dumanını sen çekersin
Bu dansı bana lütfetmeni isterim,
Bilirim sen en çok da dans etmeyi seversin
Şarkının sonuna doğru söndürürüm sigaramı, sigaranı
Yaşanmamış,
Yaşanmayacak uzun seneleri suskunluğumuza hapsederim
Küçüğüm kendine dikkat et üzülme sakın
En çok da güzel göz bebeklerinden öperim...

Şubat 12, 2013

Eskimiş Bir Matruşkaydı Ellerin


Ve artık ev nerede ben neredeyim belli değil;
Bir yerlerine bağlıyım sanırım, hiçbir yere gitmiyorsun
Hiçbir yere gidemiyorum,
Kalemlerimden kan araklıyorlar!
Ben sana sağ salim kudururken,
Ritüelimken yani sana kudurmak
Beyazlığını sorgulamak değil haddim
Varlığın gibi bir derdim olsun istiyorum
Hazır uyumamışken bir kaygım olsun sana dair.

Gitmediğim bir yerlerde dinlenmek istiyorum
Saatin kaç olduğunun önemi yok!
Bazı evrelerde mevcut bir saat yoktur,
Elhamdülillah yoktur ve biz ibadet ederiz.
Sen köşede dur
Sen hep köşede dur, ben annemi üzeyim
Bu gerçek bir kriminal reaksiyondur!

Nasıl bir Cumartesisin, hangi lisanda konuşur ellerin
Şimdi şu saatte bu ne manasız bir kıyamet! 
Beni bilmediğim dilde bir mermiyle vursalar
Rabbim ne olur şimdi beni de Batıni sansınlar!
Huzurla her Perşembe susayım.
Yarin kahkülüne ateş-har olanlar
Bir müddet sokaklarda yansınlar, ısınayım.

Liderleri ihtilallerle devrilmiş kentler kadar sakin,
Hırçın, münzeviyim
Sahil kenarı kasabaları kadar küçüksün oysa sen.
Müsaade et hududunda dirileyim, izin ver kıyında yürüyeyim
Yorgunum ve işgal altındayım ya öldür ya da anımsa beni işte.
Pikaba sevmediğim bir plak koy, hazzetmediğim kadınlarla yatmama göz yum!
Zaten şu saatte idrak edebileceğim başka bir dua da kalmadı,
Yahut kavga edeceğim bir sembol
Vakit akşam ve perdelerimden kazınır artık 
Eski sevgililerin parmak izleri...