Ekim 08, 2010

Izdırap Sokağı Aymazları




















Meyra, arsız Beyoğlu’nun en edepsiz kızı
Yeni yetme ergenlerin en büyük sevda hırsızı

Ekseriyetle tenhada, Dinazor Cezmi’nin yatak arkadaşıdır
Tinerci çocukların, en harbici yoldaşıdır
Üç liraya şarap alır köşedeki Goygoy’dan
Daha on beş yaşında çıkmıştır çoktan yoldan!

Tüm rock’n roll tarihini istisnasız ezbere bilir
Parayı denkleştirirse kuytuda beyazla erir
Serseri aday adaylarını dudaklarıyla emzirir
Bedeninin muhitinde can veren olursa
Mevzuyu tıbbiyeden atılma Neşter Selim’e bildirir
Selim sever böyle alengirli işleri saniyesinde üç beş bahşiş indirir

Meyra’yla ben de bir Ağustos akşamı yattım
Cebimdeki tüm bozuklukları önüne attım
Oldukça Radiohead az da olsa Tom Waits bir akşamdı
Hatun o gün peyniri fazla abarttı
Sakat babasına durumu kusmak beni oldukça daralttı
Doktorun hamile olduğunu söylemesi mevzuyu altı yedi bira daha kanattı
Cenazede ölen bebeğin erkek olduğunu öğrenen Selim
Üzüntüden herkese üçer sigaralık kubar dağıttı

Cenazeden sonra ziyaret ettim Meyra’nın babasını
Sakat olmadan on beş yıl evvel, haybeye kesmiş evlatlarının anasını
Hapis kaza derken Meyra çoktan savrulmuş
Oğlu Samet parayla lubun pazarlar olmuş
Başı belaya girince sakat babasının yanına sığınmış
Üç hafta geçmeden dayanamamış inceden kirişi kırmış
Babasının altını temizlemek hangi kitapta varmış
Delikanlının gururu bu mevzuya takıkmış!

Meyra’nın fotoğraflarına baktık amcayla oturduk da
Kıvır kıvır saçları mavi önlüğü varmış
Dolabın yanına düşmüş çocukluk günlüğünü açtık da
En büyük hayali doktor ve anne olmakmış

Dört şişe şarap bıraktım Meyra’nın babasına
Bir de yeşil yirmilik, istemedi zorla cebine koydum
Evden çıkınca baktım da Meyra’nın yol haritasına
Bir an sinirlendim göklere doğru kudurdum
Sonra toprağın ölü annesi gibi sarıldığını görünce
Kaderin akışına saygı duyup, usulca yola koyuldum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder