Ağustos 16, 2009

Kar Tane



çoğu vakit üstüne düşülmez sebeplerin

içeriden ve içkin
bir baba narasıdır belki özlediğiniz
belki de yanık bir kağıt kokusu -ki kan döker oraya ispirto-
bilinmez
asla bilmezsiniz nerededir varoşlar
ve nerede kırılır çocukluğumun
çilek reçeli kavanozları

herhangi bir ay sonundaki kahvaltı bitimine benzer
umudunuzda yeşeren çınar,
bir tutam ekmeksizliğin
dahi
tadına varabilmektir, orada açlık

-öyle ucundan kazınması değildir midenin-

gariptir: şüpheler ilişir fakir
halaylarının sonuna
hakir
görülen bir dilencinin
ellerine gömü bir
dua kesitinde saklanır
gar-ip(liğ)inin ebeleri

bir saklambaç anısıdır vazgeçtiklerim
onlar
yokluğa sobelenmek için erir

ah! çocukluğum anlamadı ya, ihtimal bu
belki büyümüştür gözbebeklerim
sormalıyım: şeryüzüne indirdiği
meleklerin
şu beyaz tutam kar taneleri
neden erir?

(çoğu vakit üstüne
düşülmez sebeplerin)

oysa kutsal değil miydi melekler, o hırçın dogma
öğretiler
uysal değil miydi haleler oysa
anlamıyorum işte, anlatıver

tekrar et lirikliğim
lütfet
romeo ile juliet
arasında sıkışmış ağır külfet
bir aşk mı yoksa istediğin?

tutku ya da ret
değildir bunun adı, bilmezsin
aşk
öyle ucundan kaşınması da
değildir kalbinin:

sen
seçilen!

meleklere aldırma,
eriyeceksin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder